13 Ekim 2017 Cuma

Sekinet



Az önce okudum: Bir arkadasim (ki bunu okuyunca kendini bilecek) yakin bir arkadasini kaybetmis. Bir tanidigi da ona bassagligi dilerken "ruhunuza sekinet dilerim" yazmis. Ne ince dilek, ne etkileyici bir söz bu "sekinet". Beynimde zincirleme reaksiyon yaratti. Ilk kez bir Fromm kitabinda İbranice kardeşine rastlamıştım: Sakinah. Ne demekmis diye bakınca bildiğim benzer sözcükler olduğunu görmüstüm. Bi vakitler adi huzur ve barış anlamına gelen bir semtte oturmustum.  Daha önceleriydi; isminde "Frieden" geçen bir duraktan tramvaya binerdim. Bundan öncesiydi; okudugum bazi kitaplar "dinginlik"ten bahsederdi.  Daha da önceleriydi; sokakta bir komşu gördü  mü "annene selam söyle cocugum" derdi. "Sakin" sokaktı o zamanlar oturduğumuz sokağın adı. Ondan da önceleriydi TRT sunucuları programları kapatırken "esenlik" dilerdi... 

Cok cok sonralarıydı ben bi çay içip, bu fotografı çekip altına bi yerlerde (burada mıydı ki? arşivde bulamadım?) şunları yazmıştım: 
---- 
"Es gibt keinen Weg zum Frieden. Frieden ist der Weg." 
Frieden: Peace ama beyaz güvercinlisinden degil tam, biraz sükunet ve ic huzuru, böyle biraz tranquility, biraz Stille var icinde. Araplar selam, Ibraniler shalom diyor. Bazen Türkce medya dilinde esenlik diye gectigi de oluyor. Programi kapatirken dileniyor. Oysa kazin ayagi öyle degil, programin kapanışı degil annem o, programın ta kendisidir. Cümleye göre... "Barışa giden bir yol yok, barış yolun kendisidir." 
----
 Bütün bunlar kardes sözcükler. Arasan bütün dillerde bulursun. Ve cok önemli bir şey di(li)yorlar. 
Ve çok içimden geldi şu an; çevremizde hiç kimsecikler ölmeden, hepimizin ruhuna sekinet diliyorum.

Hiç yorum yok: